
Kuzuyla birlikte televizyon izlediğini söyleyen Ömer Güntaş, “Bu yavru kuzuyu işe giderken yolun kenarında bir çobanın peşinde koşarken gördüm. Çobana sordum, bu yavrunun annesi yok mu diye. Çoban ise anne koyunun yavrusunu emzirmeyi ret ettiğini söyledi. Ben de acıdım ve çobana bu kuzuyu bana verir misin diye sordum. Sağ olsun kırmadı kuzuyu verdi ve Tatvan’a getirdim. Genel temizliğini yaptık, altını bağladık. Kuzuyu getirdiğimden beri beraber televizyon izliyoruz, balkonda oturuyoruz, süt içiriyorum. Yalnız kalmaya alışkın değil sürekli beni takip ediyor” dedi.
Kuzuya Peynir-Zeytin adını bıraktıklarını söyleyen Ali Güntaş ise “Dün abim bu yavru kuzuyu getirdi. Çocuklarla beraber bayağı sevindik. Bir günde alıştık, hatta binadaki çocuklar da gelip eğlendiler ama binanın geneli memur olduğu için rahatsız olabileceğini düşündük. Kuzuya gösterdiğimiz ilgiden dolayı çocuklarım bayağı kıskandı. Dün küçük oğlum, ‘babam beni sevmiyor artık kuzuyu seviyor’ dedi. Bakımını yaptık, temizledik. Zararsız şirin bir hayvan. Kızım kuzunun ismini tüyünün renginden dolayı ‘Peynir-Zeytin’ koydu. Memnunuz şimdi ama sanki doğasına dönmek istiyor” ifadelerini kullandı.